-
1 перерабатывать
несов.; сов. - перерабо́тать1) işlemek; işleyip değerlendirmekперераба́тывать (сыру́ю) нефть — ham petrolü işlemek / arıtmak
2) ( делать пригодным для усвоения) sindirmek3) ( переделывать) yeniden işleyip düzeltmeler yapmak4) ( работать дольше положенного времени) fazla mesai yapmak -
2 вносить
1) getirmek; sokmak; çıkarmak ( наверх)вноси́ть ве́щи в ко́мнату — eşyaları odanın içine taşımak
2) geçirmek, yazmakвнести́ кого-л. в спи́сок — birinin adını listeye geçirmek
вноси́ть попра́вки в текст — metinde düzeltmeler yapmak
в зако́н внесена́ попра́вка — yasada bir derişiklik yapıldı
3) (платить, делать взнос) (parasını) yatırmakвноси́ть нало́ги — vergi yatırmak
вноси́ть пла́ту за что-л. —... parasını yatırmak
4) sunmakвноси́ть законопрое́кт — bir yasa tasarısı sunmak
вноси́ть прое́кт резолюции — bir karar taslağı sunmak
5) перен. getirmekвноси́ть не́что но́вое во что-л. — bir şeye bir yenilik getirmek / katmak
одна́ко и э́то не внесло́ осо́бых перемен — ama bu da pek büyük değişim getirmedi
-
3 исправление
-
4 корректив
-
5 поправка
ж1) düzeltme, düzelti, değişiklikвноси́ть попра́вки (в текст) — düzeltmeler yapmak
предложи́ть попра́вку (к законопроекту) — bir değişiklik önergesi vermek
2) ( здоровья) düzelme, iyileşmeон пошёл на попра́вку — sağlığı düzelmeye başladı
См. также в других словарях:
makyaj — is., Fr. maquillage 1) Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı 2) sin., TV İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında yapılan boyama ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
makyör — is., sin., TV, Fr. maquilleur İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında boyama ve değişim yapan erkek … Çağatay Osmanlı Sözlük
makyöz — is., sin., TV, Fr. maquilleuse İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında boyama ve değişim yapan kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
prova — is., İt. prova 1) Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme 2) Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme İlk prova. 3) Yazar veya düzeltmen tarafından… … Çağatay Osmanlı Sözlük